ESKŞEHİR'DE YAŞAMAK AYRICALIKTIR

ESKŞEHİR'DE YAŞAMAK AYRICALIKTIR

5 Mart 2014 Çarşamba

YAPI DENETİMCİLERİ YAPTIRIM GÜCÜNE SAHİP OLMAK İSTİYOR

ZİYA ÖZDAMAR
Yapı Denetim sektörünün sık sık değişen mevzuat yüzünden kurumsallaşamadığını dile getiren İnşaat Mühendisi Ziya Özdamar :
Havuz sistemi sektörü kurumsallaştırır.
Yaklaşık 10 yıl önce inşaat sektörünün gündemine giren yapı denetimi uygulaması sorunlarla boğuşuyor.  Sık sık değişen mevzuat lara uyum sağlamaya çalışan sektör, sabit giderlerini karşılamakta da zorlanıyor.
8 yıldır yapı denetim sektörünün içinde olan Esgen Yapı Denetim firmasının kurucusu İnşaat Mühendisi Ziya Özdamar, sektörün sorunları için kafa yoranların başında yer alıyor.
Yapı denetimi uygulamasının başlamasından bugüne 100’e yakın mevzuat değişikliği  yapıldığına dikkat çeken Özdamar, “ Sık sık değişen mevzuatlara yapı denetim firmaları uyum sağlamakta güçlük çekiyor ve kurumsallaşamıyor. Yeni kurulan bir firmanın hayatını devam ettirebilmesi için vergi ve sigorta giderleri hariç ayda en az 30 bin lira kazanması gerekiyor.  Bu durum ise yapı denetim firmaları arasında rekabeti artırıyor, fiyat aralığını olması gerektiğinden aşağıya çekiyor. Düşen gelirler ise yapı denetiminin zor  şartlar altında neden oluyor.”  diyor.
ÇÖZÜM HAVUZ SİSTEMİ
Özdamar, yapı denetim firmalarının sorunları tek başlarına çözmelerinin mümkün olmadığını, firmaların istikrarlı çalışabilmeleri için sabit gelirlerini karşılayabilecek çözümler üretmek gerektiğini  belirterek, “ Sektörde uzun süredir tartışılan havuz sistemi sorunlara çözüm olabilir.” Görüşünü savundu.
Firmaların aylık % 30-40 kadarını bir havuza aktararak, havuzda biriken paranın firmalar arasında eşit şekilde paylaşılması esasına dayanan sistem sayesinde hiç iş alamayan firmaların bu sayede sabit giderlerini kaşılayabilmesine olanak sağlanıyor ve firmalar arası rekabetin önüne geçilmiş oluyor.
Yapı denetim sektörünün müteahhit firmalarla organik bağının kaçınılmaz olduğuna da değinen Özdamar şöyle  konuştu: “ Yasaya göre  her ne kadar yapı sahipleriyle sözleşme yapılıyor olsa bile denetim parasını müteahhitler ödüyor. Bunu önlemek çok zor. İş dağıtımı kurumlar eliyle yapılsa soruna çözüm bulunabilir ama bunun da sağlıklı işlemeyeceğini düşünüyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın firmaları desteklemesi gerekir.”
YAPTIRIM GÜCÜNE SAHİP DEĞİLİZ
Yapı denetim firmalarının denetçi  kurum pozisyonunda olmalarına rağmen  denetledikleri firmalara karşı yeteri  kadar yaptırım gücüne sahip olmadıklarını, bürokratik işlemlerle uğraşmaktan asli işleri olan denetim görevini yerine getirmekte zorlandıklarından yakınan Özdamar, “ Firmaların sağlıklı iş yapabilmeleri için bürokrasiden kurtulmaları gerekir. O kadar çok kırtasiye işi var ki, firmalar  bunlarla uğraşmaktan arazideki işlerine vakit bulamıyor. Dosyalarda her eksik evrak eksi puan olarak değerlendirildiği için firmalar geriliyor, tedirgin oluyor.

Uygulanan cezalar da orantısız. Hatanın büyüklüğüne küçüklüğüne bakılmaksızın aynı şekilde değerlendirilip ceza veriliyor. Örneğin kolon yerlerinin projeye aykırı yapılması ile merdivendeki bir hata aynı şekilde değerlendiriliyor.  Bu da firmaları denetimciden çok evrak takipçisi durumuna düşürüyor.  Böyle bir mekanizma ile müteahhit  firmalara karşı nasıl yaptırım gücümüz olabilir ?” 

Hiç yorum yok: