ESKŞEHİR'DE YAŞAMAK AYRICALIKTIR

ESKŞEHİR'DE YAŞAMAK AYRICALIKTIR

12 Ekim 2014 Pazar

DUAYEN GAZETECİ SEMİH ESEN YAZDI...


Bat mı, ... Bayat mı?...

Her şehre,  her  her ülkeye  göre  değişen  ismi vardır.  Eskişehir’de  ” Bit  Pazarı,”  iken   Sakarya  caddesi ile  Muttalıp  caddesinin arasındaki  sokaklarda  yerlere  bir tahta 
üzerinde  eskiler serilip  satışa  konurken   eskiciler  orası  çarşı  olunca  dükkanlara yerleşti…Adı  anlı şanlı  Bayat  pazarı  oldu!…

Çoğunluğu  eski  elbiseciydi,  bir kaçı  da Kanada’dan   balya halinde  gelmiş  konfeksiyon yani  hazıra  dikilmiş takım  elbise  satardı.  Bir yanik yırtık  örücüsü  olan  çola  ile  makas bıçak  bileycisi vardı  başkacasını  işim olmadığından bilmiyorum.  İlaveten, deri  ceket,şapka ve   bir de  pılı  pırtıcı!!!

Geçen yüzyılın   ikinci  yarısı  başında   ben  çocukluktan  çıkıp  çarşıya   düşünce!  Dükkan edinemiyen   tek  gözlü  Sami  ile  iş  ortaklığı  yaptım. Koluna  pantolonu  atar, omzuna ceketi kor,işaret parmagında  yeleği sallandırır  Mısır  çarşısına  gelirdi.  Yani çarşı caminin  berisine, Ona kasket  için  parça  kumaş  ayarlardım.  manifoturacı ve  terzilerde   artan  parçaları,… Üçe beşe pazarlıkla  alırdık.  bana  da  bişiler  kalırdı, Pedere  çalışsam  üç paraya  bana  küfe  dolusu  iş yaptırırdı.

Böylece  Taşbaşı ile  Sakarya  caddesinin  ötesi  arası  piyasamızı  oluşturduk. Köprübaşının  tüccarı, doktoru  ve  avukatları  ile  büyük  tacirleri  evlerinden  eski giysilerini  bize  aktarıp  sanayimize katkı yaptılar…

.................................................................................................................................

Eğer Özcan bana  haftalık  spor  gaztesini  yıkmasaydı  okulu  da asıp  evi  terkedip  Bursa  Bat pazarına   demir atacaktım.  Gençlik  hayali  ile!…ve de cahil  cesareti,  artık  ne  dersen’,,,Ufak  ebat spor  gastesini  tek  başıma  çıkarma  becerimi  de  değerlendirip   Ulusal  basına el  attım.  Biraz zora katlanıp Matematik ve de  çarpım  cedvelini  ezberleseydım,  geleceğin  muhasebecisi  olurdum! ticaret  mektebini  bitirdimdi;

Demek  bana  elverişli  meslek  gastecilikmiş.  Bana  bi  cümle  verseler haber  oluyordu,   Üstüme geliyor  derler ya!  öyle ,  maç  başlarken  berabere  desem,  sıfır  sıfır  biterdi,  Asparagas  da  üstüme yok.  arkadaşlar  batarken  ben  pirim  yapıyordum. Yanisi  burnum  haber  kokusuna  açık.  Geldik bu yaşa ve gelirken  bulaştığım işle  ilgili  satırları  okudunuz.   Bayata  baktım  tadı  kalmamış,  Kör Sami’ye  rahmet.  Bileyci  yok. Örücünün   tekniker oğlu  baba  mesleğini  başka yerde sürdürüyormuş… Altındiş    Kemal’den eser  kalmamış,

Beride de durum  aynı  Spor  gastemiz de  sporcular da   TARİH!…  Ancakkk!  yazmadan duramıyorum.  Sayfanın  sonunda  yerde  tahta  serginin  başında Gençlikspor  kalecisi Kirpi Şerif  ile yanında   bacanağı santrafor Naco  duruyorlar. 

Semih Esen / Ekim 11, 2014

Hiç yorum yok: