Fotoğraf: Zafer ÖZER |
ESKİŞEHİR’DE
RAHMİ EMEÇ
Sen Eskişehir gibi gülseydin
yüzümden yüzüne bir nehir akardı.
Sesimizde üşüyen bir harf yalnızlığı,
şehrin kederine yürürdük birlikte,
gülseydin Eskişehir gibi sen.
yüzümden yüzüne bir nehir akardı.
Sesimizde üşüyen bir harf yalnızlığı,
şehrin kederine yürürdük birlikte,
gülseydin Eskişehir gibi sen.
Sen Eskişehir gibi dokunsaydın
lületaşından tenine bir gidiş olurdum.
Bütün saatlerin sevmeye kurulmuş akrebinde,
zehir olup içerdik akan zamanı,
dokunsaydın sen Eskişehir gibi.
lületaşından tenine bir gidiş olurdum.
Bütün saatlerin sevmeye kurulmuş akrebinde,
zehir olup içerdik akan zamanı,
dokunsaydın sen Eskişehir gibi.
Ben şimdi, Eskişehir’de sana eski’yim
tren garında yere düşmüş bir bilet gibi.
Sahipsiz, yalnız ve pusulasız,
peronların yalnızlığına asılıp,
bekledikçe eskiyor eskiyorum.
tren garında yere düşmüş bir bilet gibi.
Sahipsiz, yalnız ve pusulasız,
peronların yalnızlığına asılıp,
bekledikçe eskiyor eskiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder