Piramid Yayıncılık, Suat Akdemir'in 2004 yılında Küba'nın
tüm sahillerini bisikletle gezerek gerçekleştirdiği turda çektiği
fotoğraflardan ve bu maceranın seyahat notlarından oluşan kitabı
13 Mart, Perşembe günü sanatseverlere sunuyor
Tanıtım gecesi: 13 Mart, Perşembe | 18.00-21.00
Suat Akdemir'in 2004 yılında bisikletle gerçekleştirdiği
Küba turunda çekilen fotoğraflardan ve bu yolculukta yazdığı güncelerden
derlenen “KÜBA: İşte Böyle Gezilir” adlı kitabı 13 Mart, Perşembe günü sizlerle
buluşuyor. Kitapta yer alan fotoğraflar, binlerce görsel arasından seçildi. Bu
olağandışı ve farklı serüvenin kitaba eklenen gezi notları, son derece akıcı
bir kalemle yazılmış. Kullanılan dil, birçok noktada Kerouac, Bukowski veya
Erje Ayden tadı taşıyor. İşte kitaptan bir kaç alıntı:
“Guantanamo sınırındaki Baconao’ya doğru gidiyorum. Ondan
ötesine yol yok. Santiago de Cuba’yla mesafesi haritada 55-60 km görünüyor.
Belki biraz pahalı ödemeyi göze alıp iyi bir yer bulmayı umuyor, yarın da aynı
yolu dönmeyi göze alıyorum. Yol güzel, trafiksiz, tek tük araç geçiyor. Yolun
25. kilometresinde güneş tam tepedeyken biraz alçalmasını beklemem gerekiyor.
Sıcaklık 30-35 derece olmalı. Karşıdan biraz rüzgâr alıyorum. Dudağımdaki uçuk
acıyor. Kollarım su topladı. İshal ve açım, uykusuzum. Karımı da oğlumu da çok
özledim; ama mutluyum. Yanımdaki ağaca daha önce hiç görmediğim, simsiyah
gagalı kızıl bir kuş kondu. Hiç duymadığım bir tonda ve müzikle ötüyor, onu
dinliyorum.”
“Sonunda beklediğim oldu. Güneş küçük bir koyda tam
karşımdan batıp gitti. Sonra alacakaranlık, sonra gece oldu. Yol dikleşti,
bozuldu. Hep böyle olur. Karanlık basıp, göz gözü görmez olunca varmaya
çalıştığınız yer hakkında herkesten farklı cevaplar duyunca, o ana kadar hiç
duymadığınız kuş ve gece sesleri duymaya başladığınızda moraliniz bozulur.”
"Tövbe haşa! Ama Che abimiz de, Jack iti de, Baykam
üstadımız da, birçokları da, yollara düşmeden edememiş, yollarda olanlara
kayıtsız kalamamışlardır. Görmek için hiç başka bir dekor, hiç başka bir ışık,
hiç başka bir rüyaya gerek yoktur. Çünkü yolların her yere çıktığını ve hiçbir
yere çıkmadığını en iyi onlar bilir”
120 sayfalık kitap, çizgi dışı formatı ve içeriğiyle Küba
veya gezi kitaplarına meraklı sanatseverler için tam bir collector's item. Ama
kitabın bunun dışında ciddi bir önemi daha var: Akdemir, bu seyahatlerde
gördüğü sahnelerin etkisi ve çektiği fotoğrafların izlerinden yola çıkarak
gerçekleştiriyor birçok resmini. Yani soyut resimlerindeki tat, bu sahnelerin
kenarından köşesinden yola çıkan koku, hatta direkt yansımanın izlerini
taşıyor.
Baykam, katalog yazısında Akdemir hakkında şu
değerlendirmeyi yapıyor:
“Suat Akdemir, bu devirde artık pek bulunmayan başka bir
çağın materyalizm-dışı boya ve düşünce ekseni üzerine yaşamını kurmuş bir anti-kahraman.
‘Artık onun hakkını vermek, Türk sanatının boynunun borcu’ desem, buna en çok
kendisi bozulur. Çünkü Suat para, ün ve kariyer arayışı dışında, yalnız bu
dünyada izler bırakmasına yardımcı olacak kadar takas metası arıyor. Bunun
adını ‘para’ koyup, ardından dünyayı hırsla sürekli kirleten başkaları...”
13 Nisan’a kadar Piramid Sanat’ta devam eden “Hayattan
Soyut İzler” isimli sergisinde, 1987 yılından bu yana ısrarla yaptığı soyut
sanatla dikkatleri üzerine toplayan Suat Akdemir'in, son yıllardaki farklı
dönemlerden işleri sergileniyor. Serginin küratörlüğünü, Akdemir'i 1987'den
beri izleyen Bedri Baykam yapıyor. Piramid Sanat’ta Akdemir'in tualleri, bazı
kağıt işleri, fotoğrafları, defterlerinin yanı sıra Türkiye ve Küba'nın tüm
sahillerini üstünde gezdiği "müzelik" bisikleti de sergileniyor.
Baykam, Akdemir'in işleri hakkında şu sözleri dile
getiriyor:
“Yapıtlarında soyut dışavurumcu üslubun tekniklerini en
minimal dille de buluşturarak aktaran Akdemir, stilini soyut sanatın sözlüğü
çerçevesinde oluştururken kendini tekrar etme mecburiyetini benliğinde
hissetmeyen ender sanatçılardan biri. Sanatçının son işleri giderek atan bir
olgunluk ve özgüven taşıyor. Dikdörtgenin günümüzde hala süren taze kalma
savaşının bir yansıması. Bir tual sanatçısının salt boya ile geliştirdiği kendi
alfabesinin değişik safhalarını bu sergide takip edebiliyoruz. Akdemir, son 10
yılın "dekoratif" veya "piyasa arayışı” içeren yapıtlarını
ortalığa süren sanatçılardan çok farklı. İşleri samimi bir umursamazlık içinde ve
doğmakta olan düşüncenin kendisiyle diyalog kurmakta...”
Piramid Sanat
Feridiye cad. No:23 Taksim
+ (90) 212 297 31 21 + (90) 212 258 44 64
www.piramidsanat.com | piramidsanat@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder