UZUN ÇİZGİ, KISA HESAP
EKREM BORAZAN
Karikatürcüler Derneği
Eskişehir Temsilcisi
Bir ana babanın en önemli dileği
çocuklarının okuyup adam olmalarıdır.
Ben de bu dileklerle okula başladım.
Hesap doktor, subay, mühendis, öğretmen olmaktı.
Verilen ev ödevlerini eksikte olsa
yaptım. Güzel resimlerde çizdim. Daha doğrusu matamatikte onlar bana kopya
verdi, bende onların resimlerini çiziverdim. Böylece lise eğitimimi tamamladım.
Bu arada ben başka bir şey
keşfettim. Evde görürlerse ailemin, okulda görürlerse öğretmenlerimin
kızdığı çizgi romanlar. Tom Miks,
Teksas, Zagor, Kinova ve diğerleri. Tabi en muhteşemi GIRGIR dergisi. Ben
de oradaki çizerler gibi karikatür
çizmek istiyordum. Karikatür abartma sanatıdır denir ya
ben biraz fazla abartmışım.
Sıraların üzerine çizmeye başladım ki disipline gitmeden okul bitti.
Karikatürist de olamadım.... Anadolu
Üniversitesi Sinema ve TV Bölümü ne başlayınca sıralara çizme huyum tekrar
nüksetti.
İlk tanıdığımda Yılmaz BÜYÜKERŞEN
rektörümüzdü. Vay be rektörümüz de karikaürcüymüş.
Büyükerşen pek çok konuda olduğu
gibi karikatürde de öncülerden birisidir. 1946 da ünlü çizer Cemal Nadir
GÜLER'in Eskişehir'de açtığı sergi fitili ateşler. Eskişehir karikatür hayatının
temel taşları
olan Yılmaz BÜYÜKERŞEN, Pertev
ERTÜN, Rüştü YETİLMEZER ve Beytullah HEPER Cemal Nadir'in de etkisiyle
karikatür çizmeye başlarlar. İlk
kez 1948 de "ŞAKA"dergisinde Pertev ERTÜN'ün karikatürü yayınlanır.
Bu öncüler 1951 de ilk karikatür sergisini gerçekleştirirler. Çok geçmeden 1953
yılında "Saksağan" mizah gazetesini yayınlarlar. Haftalık 2000 tirajla
iki yıl kadar yayınlanır. Bu haliyle Eskişehir'de yayınlanan en uzun soluklu
mizah dergisidir.
Saksağan'ın yayın hayatı bitince
BÜYÜKERŞEN 11 Şubat 1955 te "ÇİMDİK" mizah gazetesini çıkartmaya
başlar.
1961 de karma bir karikatür
sergisi düzenlerler ve açılışını Eskişehir'i ziyarete gelen Cumhurbaşkanı Cemal
GÜRSEL yapar. Aynı yıl Beytullah HEPER ilk kişisel sergisini açar.
1969 da Erol BÜYÜKMERİÇ kişisel
sergi açanlar arasında yerini alır.
1974 te kısa süreli de olsa
"ÇITÇIT" dergisi yayınlanır.
1978 de Nasreddin Hoca'nın doğum
yeri olan Sivrihisar Hortu köyünde Atila ÖZER ilk sergisini gerçekleştirir.
Atila ÖZER'le birlikte
Eskişehir'de karikatür yeni bir ivme kazanır. 1983 yılında Anadolu Üniversitesi
Karikatür Kulübü'nü kurar. Klübün üyeleri arasında İsmail TURAN, Furkan
TANGÜNER, Ekrem BORAZAN'da
vardır.
Klübün kurulması ile
BÜYÜKERŞEN'den sonra tanıdığım ikinci karikatürcü Atila ÖZER oldu.
Sevgili Atila abi birgün beni
Hamamyolu'nda bir manifaturacıya götürdü. Beytullah HEPER'i o dükkanda tanıdım.
Pek sözü edilmese de karikatür
klübü ilk kurulduğu yıl (1983) bence çok önemli bir organizasyon gerçekleştirdi.
A.Ö.F öğrencilerinin de katılımıyla oluşturulan karma sergi beş ilde birden
açıldı.
Ülkemizde böyle bir sergi ilk ve
tektir.
1983 benim için de önemlidir. İlk
karikatür ödülümü aldım (1.lik), Nejat İŞCAN ile birlikte Bozüyük'te ilk
karikatür sergisi açıldı, mezun oldum, İstanbul'a yerleştim.
Aradan tam 30 yıl geçti 1983-2013.
Yine Eskişehir'deyim ve karikatürün hayatımda önemli bir yeri var. Otuz yıl
boyunca karikatürden de Eskişehirden'de hiç kopmadım. O yıllardan tanıdığım
isimler;
kendi deyimiyle "yan
çizer" Yılmaz BÜYÜKERŞEN, Beytullah HEPER, Atila YAKŞİ, Yaşar ARDA, Sevil
ÖZGÜR, Hikmet CERRAH, Sertaç ÜRER, Erol BÜYÜKMERİÇ ve Eskişehir'e İstanbul
basınından destek gelen usta isim Ali Galip ALTUNCUL. Karikatürden hiç
kopmamışlar.
Atila ÖZER, Pertev ERTÜN, İsmail
TURAN,Ahmet SOFUOĞLU' nu da otuz yıl
sonra görebilmeyi ne kadar isterdim. Nur
içinde yatsınlar.
Hayat alıp kopartmadığı sürece
karikatüre bulaşan ondan kopamıyor. İşte altmış yıldır karikatürle yaşayan
HEPER ve BÜYÜKERŞEN. Ben ki otuz yılın hesabını yapıyorum...!
En iyisi gidip karikatür
çizeyim......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder